Mit großer Bestürzung, Trauer und Sorge haben wir den Terrorakt von Hanau vernommen.

Der Kampf gegen den rechten Terror ist nicht nur die Aufgabe der Sicherheitsbehörden und der Politik sondern als Gesellschaft unser aller Aufgabe. Daher fordern wir alle demokratischen Kräfte auf, klar und eindeutig Stellung zu beziehen und den rechten Terror nicht nur zu verurteilen, sondern mit allen rechtsstaatlichen Mitteln zu bekämpfen. Ende der Chat-Unterhaltung Verfasse eine Nachricht ...

 

BERLİN TÜRK CEMAATİ BASIN MENSUPLARIYLA KAHVALTIDA BULUŞTU

Berlin Türk Cemaati Başkanı Selçuk Demirci yaptığı açılış konuşmasında Türk basın mensuplarına her yıl düzenledikleri geleneksel kahvaltı programlarına teşriflerinden dolayı teşekkür edip hoş geldiniz dedikten sonra, Berlin Türk Cemaati seçiminin ve yönetim kurulunun tescil edildiğini, hafta arası her gün 13.00-18.00 arası vatandaşlarımıza verilmekte olan hukuki, sosyal, iktisadi, kültürel, emeklilik v.s. her türlü hak konusunda danışmanlık hizmetlerinin devam ettiğini, bu dönemde ayrıca;

  • Türkçe yani anadil eğitimi,
  • Uyum yasası,
  • Berlin eyaleti çapında kamuda türban serbestisi,
  • Siyasal katılım,
  • Ayrımcılık,
  • Artan ırkçılık gibi problemler başta olmak üzere,

Berlin Eyaleti ile Türk ve Alman hükümetleri nezdinde vatandaşlarımızın problemlerini dillendirmek suretiyle konunun muhataplarına uygun gördükleri çözüm önerilerini ikili görüşmeler yoluyla yazılı ve sözlü olarak ileteceklerini söylediler.

 Ayrıca başkan Demirci son günlerde Türkiye’de olan doğal afet ve kazalardan dolayı Türk Toplumu olarak üzüldüklerini anavatanda meydana gelen bu gibi olaylara kesinlikle duyarsız kalamadıklarını belirtip Türkiye’de deprem, çığ ve uçak kazası nedeniyle hayatlarını kaybedenlere rahmet, yaralılara Allah’tan şifa ve geride kalanlara da sabır ve sağlık dileyerek konuşmasına son verdi.

Berlin Türk Cemaati Başkan Yardımcısı Yüksel Aslan’da Berlin Türk Cemaati Geleneksel Basınla Kahvaltı Programı dolayısı ile Almanya’da Türk Sivil Toplum hayatına değindiği konuşmasında aşağıdaki açıklamalarda bulundu.

“Göçün 59. yılında genel anlamda Avrupa’daki özelde de Berlin’deki Türklerin sosyo-politik, ekonomik, kültürel, dini yaşam, eğitim, sağlık, çalışma ve emeklilik hayatlarındaki problemler giderek azalacağı yerde maalesef katlanarak artmaktadır.

Problemlerin artmasının başlıca sebepleri olarak;

  • Gurbeti vatan edinen vatandaşlarımızın demografik, iktisadi, kültürel, iş hayatı sosyal statülerindeki değişim ve farklılaşmalar,
  • Türkiye / Almaya arasındaki siyasal ve iktisadi rekabet, çekişme ve zıtlaşmalar,
  • Genelde Avrupa ve özelde Almanya’da artmakta olan ırkçılık ve yabancı düşmanlığı neticesinde her alanda artan ayrımcılık,
  • Türklerin memuriyet, siyaset, bürokratik ve kültürel hayatla medyada yeterli temsil edilememesi,
  • Amaç ve hedefinden şaşmakta olan STK faaliyetleri,
  • Anavatan Türkiye’de gerek AB Uyum yasaları ile ve gerekse diğer saiklerle değişen miras, sağlık, aile, mülkiyet, askerlik vb. hukuki değişiklikler,

...

Tüm bunlar, Avrupa’daki Türkleri ki onlar ister Türk vatandaşı, ister çifte vatandaş ve isterse de yaşadıkları ülkelerin vatandaşı olsunlar bir şekilde etkilemekte ve reel hayattaki uygulamalarda vatandaşımızın karşısına beklenmedik sorun ve problemler olarak çıkmaktadırlar.

Bu problemler ortaya çıktığında konuyu dile getirecek medyanın yetersiz ve tesirsiz kalması, STK’lar ile bunları çözecek olan bürokrat ve siyasilerdeki liyakatsizlik, kayıtsızlık, tarafgirlik,  kısa vadeli göz boyamalar ve çıkar çatışmaları, tüm bu sorunların çözümü kangren olmadan halledilmeyi geciktirmekte ve insanımızın yaşam standardını maalesef negatif etkilemektedir.

Göçün her geçen yılında tecrübelerimizin artması gerekip, sorunlarla daha kolay baş edip onları azaltıyor olmamız gerekirken maalesef toplumsal sorunlarımız artmakta ve çözümsüz hale gelmekte veya çözümü güç hale gelmektedir.

Toplum hayatındaki bu negatif gelişme ve sorunlar:

  • Twitter, Instegram ve Facebook yani sanal ortamlarda resim paylaşımından öteye geçemeyen tefrişatçı bir dernekçilik anlayışı,
  • Amacı ve gayesi sadece yardım, kurban, sadaka, zekât, teberru toplayıp, hac, umre ve turizm seyahat organizasyonlarıyla, et, salam, sucuk ve lahmacun satışı organizasyonlarından ileri geçemeyen cemaat yaşamı olgusu,
  • Ve ötekileştirici, ayrıştırıcı, dışlayıcı, içine kapanık ve yok sayıcı bir siyasal ve eğitim anlayışıyla maalesef çözülemez!

Avrupa, Almanya ve özelde de Berlin’deki Türklerin sorunları;

  • Üniversitelerin Akademik çalışmaları,
  • Bürokratların, Siyasilerin ve kanaat önderlerinin ortak ve çözüm odaklı çalışmaları,
  • Medya ve derneklerimizin de konuları cesaretle dillendirmeleri ve hedefe yönelik talepleriyle ancak çözülebilecektir.

Vatandaşlarımızın refah ve mutluluğu ancak tüm bu faktörlerin birlikte ve özverili çalışmalarıyla mümkündür. Berlin Türk Cemaati, Türk vatandaşlarının sorunsuz, mutlu ve huzurlu yarınları için „çözüm odaklı“ çalışmalarını gayretle sürdürmektedir“ dedi.                                                                                                                                                                                                                                                                                                         Kahvaltı programı başkan Demirci’nin basın mensuplarının sorularını cevaplamasıyla sona erdi.